Cuma, Nisan 19, 2024

Son Haberler

İlgili Yazılar

Biden, JFK suikast dosyalarının yayımlanmasını neden engelliyor?

Bir keskin nişancı mermisinin Başkan John Fitzgerald Kennedy’yi suikastçı eliyle ölen 4. ABD başkanı olarak tarih kitaplarına geçirmesinin üzerinden 57 yıl, 11 ay ve 5 gün; o zamanki Başkan George H. W. Bush’un, Kennedy’nin ölümüne dair belgelerin 25 yıl içinde kamuoyuna açıklanmasını gerektiren yasayı imzalamasının üzerinden de 29 yıl ve bir gün geçti.

Fakat verilen sürenin 26 Ekim 2017’de dolmasından 4 yıl sonra, 15 binden fazla kayıt hâlâ halktan gizleniyor.

ABD Deniz Piyade Kolordusu’nda eğitim almış deneyimli nişancı Lee Harvey Oswald’ın Kennedy’yi ve sonra da Teksas Valisi John Connally’yi, Teksas Okul Kitapları Deposu binasının 6. katından Mannlicher-Carcano tüfeğiyle vurduğuna inanmayan komplo teorisyeni güruha göre, açıklanmayan belgelerin (Başkan Joe Biden’ın önceki haftalarda yayımlanan bildiriyle süresini uzattığı bir sır perdesi) üzerinde yapılan düzeltmelerin devam etmesi, yarım yüzyıldan uzun süredir geçerli olan resmi anlatıyı paramparça edecek somut delillere ait belgelerin varlığını olası hale getiriyor.

Biden’ın bildirisi, kalan belgelerin açıklanacağı tarihleri 15 Aralık 2021 ve 2022 olarak belirlerken, bu yeni gecikmeyi Kovid-19 pandemisinin teşkilatın gizliliği kaldırma çalışmaları üzerindeki etkisine ve “belgelerin hemen açıklanmasından doğacak kamuoyu yararı karşısında ağır basacak kadar mühim askeri savunma, istihbarat operasyonları, hukuki uygulamalar ya da dış ilişki faaliyetlerine karşı oluşabilecek tehditler için önlem alma” ihtiyacına atıfta bulunarak meşrulaştırıyor.

Kennedy ailesinin üyeleri, Biden’ın onlarca yıllık dosyaların kamuoyuyla paylaşılmasını daha da geciktirme kararını kınadı.

Eski Massachusetts Temsilcisi Patrick Kennedy şunları söyledi: “Ülkenin iyiliği için her şeyin ortaya konması gerektiğini, böylece tarihimizin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum”. Patrick Kennedy’nin kuzeni Robert F. Kennedy Jr. ise bildiriyle, “Amerikan demokrasisinin ayaklar altına alındığını” söyledi.

Robert F. Kennedy Jr., “Yönetim içinde gizli yapılanmaların olmaması gerekiyor” dedi. Bildirilenlere göre babası Senatör Robert Kennedy de Oswald’ın tek başına hareket ettiğine inanmıyordu.

Süregelen bu gizlilik, komplo meraklılarının hayal gücünü hareketlendirecek. Ama düzenlemesi tamamlanmış geri kalan kayıtların artık gün yüzüne çıkması için baskı yapan ulusal güvenlik ve sınıflandırma hukuku uzmanlarının, sonunda en azından ikinci tetikçinin ya da CIA’in olaya dahil olup olmadığının belirleneceğini veya o karanlık kasım gününden bu yana ortaya atılan sayısız teoriden herhangi biri için kanıtlar elde edeceğini düşünenler için bir mesajı var: Beklentilerinizi yükseltmeyin.

Bu kadar uzun sürmesinin sebebi ne?

ABD Kongresi, Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası’nın (BEÖY) 30 yıl sonra bile yürütme organı kurumlarına Kennedy suikastıyla ilgili belgeleri saklamak için çok fazla serbestlik tanımasına duyduğu rahatsızlık sebebiyle ve Temsilciler Meclisi Suikastlar Komitesi’nin Kennedy’nin ölümüne ilişkin soruşturması sırasında topladığı kongre kayıtları 2029’a kadar kamuoyuyla paylaşılmayacağından Bush’un 1992’de imzaladığı yasayı (Başkan John F. Kennedy Suikasti Kayıtları Yasası) yürürlüğe sokmuştu.

Bu yasa kurumların ellerindeki belgelerin gizliliğini kaldırmak konusundaki isteksizliklerinden kurtulmak için, kurumlardaki kayıtları bir araya getirme ve kurumların gizlilik kararlarını geçersiz kılma yetkisine sahip bağımsız kurum Suikast Kayıtlarını İnceleme Heyeti’ni oluşturdu.

1998’de görevine son verilene kadar bu heyet, Warren Komisyonu’nun (Kennedy’yi Oswald’ın öldürdüğünü ve tek başına hareket ettiğini belirleyen başkanlık komisyonu) topladığı belgelerin neredeyse tamamını içeren 5 milyondan fazla belgenin açıklanması emretti.

Kalan 35 bin belgenin kamuoyuyla paylaşılması için en başta belirlenen Ekim 2017 tarihi yaklaşırken arşivler de daha fazla belgeyi gün yüzüne çıkarmaya başladı. Trump’ın Twitter’da “uzun süredir engellenen ve gizli kalan JFK DOSYALARININ gösterilmesine” izin vereceğini duyurmasının ardından da ifşalar devam etti fakat eski başkan, kurumların bu ifşalar sonucu askeri operasyonlara zarar geleceğini göstermesi durumunda kayıtların gizli tutulmasına da izin vermişti. 26 Nisan 2018 itibarıyla (Trump’ın kurumlara sürekli gizliliğe yönelik lobicilik yapmaları için belirlediği son tarih) düzenlenen yalnızca yaklaşık 15 bin belge kalmıştı.

Peki neden gecikme bir yıldan daha uzun?

Ekimde ABD Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi’nin başkanı ile Sayın Biden ve Trump’ın, Beyaz Saray’la arşivler arasında “tarihsel kaydı düzenlemek için daha kapsamlı ve bütünlüklü bir üretim sağlamaya” yönelik iletişim kurması hususunda BEÖY davası açan ulusal güvenlik hukuku uzmanı Mark Zaid, The Independent’a yaptığı açıklamada Biden’ın gecikmeyi Kovid-19 pandemisini sebep göstererek meşrulaştırmakta bir nebze haklı olduğunu söyledi.

Zaid, kayıtları incelemekle sorumlu federal çalışanların büyük kısmının yakın zamana kadar evden çalışmasının, normalde gün yüzüne çıkarılması planlanan belgeleri görüntülemek için kullanılan gizli sistemlere erişim sağlanamadığı anlamına geldiğini belirtti.

Bununla birlikte, Kennedy suikastıyla ilgili belgelerin halka açıklanmasını talep eden çok sayıda davanın parçası olan Zaid, JFK Kayıtlar Yasası’nın tüm belgelerini herkese açık hale getirmek için kayıtlarını ilk başta belirlenen Ekim 2017 tarihine kadar gözden geçirmek ve yayımlamakla görevlendirildiği kurumların birçoğunun yapmaları gerekenleri yapmadığını da söyledi.

Zaid, “İnceleme heyetinin işine 1998’de son verildi ama tüzük, kurumların tüm suikast kayıtlarını bu yasanın gerekleri uyarınca incelenmek, işlenmek ve açıklanmak zorunda bırakmaya devam etti. Bu, BEÖY’den daha katıydı, yani daha az belgenin alıkonabileceği anlamına geliyordu” diye konuştu.

2003 ile 2018 arasında neredeyse hiçbir kurum bunu yapmadı, arşivler onları buna zorlamadı… ve Kongre de gözetim için neredeyse hiçbir şey yapmadı.

Son 20 yıldır bunun üzerinde çalışıyor olmaları gerekiyordu, son 4 yıldır kesinlikle bunu yapıyorlar ve yine de tanınan zamana yetişemediler. Perde arkasındaki üst düzey yetkililerin bana söylediğiyse, CIA’in hiçbir şey yapmadığıydı: Tamamını görmezden geldi… bu kayıtların çoğu için CIA neredeyse hiçbir şey yapmadı.

Aradan geçen 50 yıldan fazla sürenin ardından halka açıklanabilecek nelerin kaldığı sorulduğunda Zaid, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın alıkoymak istediği kayıtların çoğunun, Kennedy’nin ölümünde ABD yönetiminin parmağı olduğunu gösterecek türden sansasyonel haberler bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacağını belirtti.

Zaid, “Bunların çoğu, suikastın kendisiyle bile ilgilenmiyor” derken, korunmalarının hâlâ CIA’in yararına olduğu bazı kaynakları ve yöntemleri (muhtemelen insan kaynakları) ortaya çıkarabilecek belgelerin olduğunu da belirtti.

Oswald, 1963 Eylül’ünde Mexico City’deki Küba ve Sovyet büyükelçiliklerine gitti ve CIA onu takip ediyordu… ABD onun orada olduğu duyumunu almıştı. Büyükelçiliklerde teknik ya da insani elemanlarımızın olduğunu kısmen gayet açık görünüyor ve insanların dahil olması demek bu kişilerin çoğunun bugün de büyük ihtimalle hayatta olması demek: Küba büyükelçiliğinde çalışırken 25 yaşında olsalar, şimdi 83 yaşındalardır.

O günlerde teknik takipler yaptığımızı bilmiyorlarsa, şu anda hâlâ anlamlı olan belirli bilgilere eriştiğimizi de bilmiyor olabilirler… Az sayıda belgeden bahsediyorum ama bu bilgilerin bir kısmını saklamak için meşru nedenler olabileceğini göz ardı edemeyeceğim.

Popüler Yazılar