Başkanlık seçimleri öncesi Trump’ın politikalarını hedef alan ve başkanlığı kazandığı takdirde bu politikaları değiştireceğini, özelikle İran’la yeniden diyalog kurulacağını sıkça dile getiren Joe Biden, koltuğa oturduktan sonra aslına rücu etti. Özelikle İran ile yürütülen nükleer anlaşmaları provoke etmek için her türlü tehdidi savuran Siyonist rejimi, ABD’ye geri adım attırdı.Son bir hafta içinde başkan Biden ve dışileri bakanı Blinken’in İsral’in güvenliği ve işbirliğine yönelik açıklamaları dikkat çekmişti. Kabinenin belirlenmesiyle birlikte en çok gündeme gelen Kamala Harris’in, “demokrat” kimliği ve “Ortadoğu’da yeni bir sayfa açacak” isim olarak konuşuldu. Ancak ABD Başkan yardımcısı seçildikten sonra işgalci İsrail rejimine hizmet yarışına o da katıldı.
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, Kamala Harris, Siyonist İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde, iki ülke arasındaki iş birliğini ele aldı..
Harris’in, ABD’nin İsrail’in güvenliğine ‘koşulsuz taahhüdünün’ sürdüğünün altının çizildiği açıklamada, “Harris, İsrail’in son dönemde Arap ve Müslüman dünyadaki ülkeler ile yaptığı normalleşme anlaşmalarına güçlü desteğini dile getirdi ve İsrail ve Filistinlerin güvenliği, barışı ve huzuru artırmanın önemini vurguladı” ifadelerini kullanıldı.
İki ismin, İran’ın nükleer programı ve ‘tehlikeli bölgesel davranışları’ da dahil bölgesel güvenlik konularında iş birliği ve ortaklık konusunda yakın iş birliği konusunda mutabık kaldığına işaret edilen açıklamada, iki ülke arasında bilimsel iş birliği ve Kovid-19’u kontrol altına alma konularının da öneminin vurgulandığı aktarıldı.
Açıklamada, “Harris ve Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrailli personel konusunda yargılama girişimlerine karşı duruşunu da belirtti” bilgisi paylaşıldı.
