NASA yeni görevde daha fazla örnek toplayacak ve Ay’ın gelecek keşifler için bir üs haline geleceği deneyler gerçekleştirecek
NASA, Ay’a çıkacak ilk kadını ve sıradaki erkeği uyduya ulaştıracak Artemis II görevinin önceliklerini açıkladı.
Bu önceliklerin arasında, Ay’ın yüzeyinden ve yüzeyin altından 85 kilogram numune toplayıp Dünya’ya getirmek de var. Bu miktar, Apollo görevlerinde ilk toplanan numune miktarından 21 kilogram fazla.
Toplanan örnekler su ve başka kimyasallara ait kanıtlar içerebilir; bu da bilim insanlarının uzayın derinliklerine yapılacak görevler için planlar geliştirmesini sağlayabilir.
NASA, Güneş’in kökenini ve astronomik çevremizi anlamayı hedefleyen deneyler yapmanın yanı sıra 10 yılın sonunda Ay’ın güney kutbunda konumlanacak bir Artemis üssü kurmayı hedefliyor.
Bu da insanlığın Ay’ın nasıl şekillenip evrildiğine, Güneş’le nasıl etkileşime girdiğine ve Ay’da su ve diğer kaynakların nasıl gelişip korunduğuna dair anlayışını zenginleştirebilir.
NASA’nın Bilim Misyon Direktörlüğü’nün yardımcı yöneticisi Thomas Zurbuchen, “Ay çok büyük bir bilimsel potansiyele sahip ve astronotlar bu bilimi hayata geçirmemizi sağlayacak” dedi.
Ajansımızın bilim ekipleriyle insanlı keşif ekipleri, daha Artemis III yere bile inmeden, birbirimizin gücünden sonuna kadar yararlandığımızdan emin olmak için hiç olmadığı kadar ortaklaşa çalışıyor. Bu rapor, artık insan kaşiflerle birlikte Ay yüzeyinde yapmayı düşünebileceğimiz, ilgi uyandıran bilimsel araştırmalara giden yolun ana hatlarıyla çizilmesini sağlıyor.
Makul bir şekilde yürütülebilecek operasyonlarla ilgili kapsayıcı bilimsel hedefler NASA tarafından kararlaştırıldı. Fakat detaylı görev operasyonları; ajans insan iniş sisteminin kabiliyetlerini, iniş yapılacak sahayı ve diğer bilgileri daha iyi anladığında kararlaştırılacak.
Astronotlarla konuşabilmek ve Ay’da gerçek zamanlı veri almak için NASA, daha iyi güç ve iletişim teknolojisine ihtiyaç duyacak.
NASA’nın Marshall Uzay Uçuş Merkezi’nde söz konusu çabaları yöneten baş bilim insanı ve ekibin eş başkanı Renee Weber, “Bilim camiası için Ay’daki en ilgi çekici şeyle astronotların Ay yüzeyinde yapabileceği şeyleri ve bu ikisinin birbirini karşılıklı olarak güçlendirebileceği yolları bir araya getirmek istedik” dedi.
Ekibin sıkı çalışması, Güneş Sistemi’nin geri kalanına açılan kapıdan, yani Ay’dan bir şeyler öğrenmemize yardımcı olmak için Artemis III görevinin potansiyelinden yararlanabilmemizi sağlayacak.
Ağustos 2020’de bilim insanları, gelecek görevlerdeki üsler için Mars ve Ay yüzeyinin altındaki geniş lav tünellerinin kullanılmasını önermişti.
Dahası, meteorit darbelerinin Ay atmosferini su buharıyla doldurduğu keşfedildiği için Ay’ın yüzeyinin altındaki suyun insanların ulaşabileceği kadar yüzeye yakın olduğu düşünülüyor.
Şirketler şimdiden Ay’da maden çıkarmaya başlamak için planlar yapmaya başladı. Şirketlerden bazıları, daha uzak görevler için gereken yakıtı üretebilecek regolit madenini çıkarmayı umuyor. Ayrıca bu madenden su ve oksijen elde etmek de mümkün.
Fakat görevin 2024’te ilerleyip ilerlemeyeceği bile belli değil. Kurumun genel müfettişliği tarafından hazırlanan bir raporda NASA’nın hedeflerine ulaşmasının “muhtemel olmadığı” belirtildi.
Koronavirüs pandemisinin yol açtığı zorluklar, mesela NASA’nın önemli tesislerinden 18’inin kapatılması, Uzaya Fırlatma Sistemi’nin ve Orion uzay aracının geliştirilme sürecinin ertelenmesi ya da askıya alınması gerektiği anlamına geliyordu.
Dahası, roketin temel aşamalarının testleri ertelenmek zorunda kalırken, görev için gereken donanımın geliştirilme sürecinin de geçici olarak durdurulması gerekti.
Raporda, “NASA, Ay hedeflerini gerçekleştirmek için gereken ek kapasitelerin geliştirilmesi veya satın alınması meselesini hızlandırıyor. Ancak şu an, birincil parçaları başlangıçta planlanandan birkaç ay sonra, Ocak 2024’te fırlatılacak Gateaway (Ay yörüngesine yerleşecek uzay istasyonu.) ve İnsan İniş Sistemi (Human Landing System) de dahil olmak üzere temel konularla ilgili nihai kararları henüz vermedi” ifadeleri yer alıyor.